t is now well accepted that defined architectural compartments within the cell nucleus can regulate the transcriptional activity of chromosomal domains within their vicinity. However, it is generally unclear how these compartments are formed. The nuclear periphery has received a great deal of attention as a repressive compartment that is implicated in many cellular functions during development and disease. The inner nuclear membrane, the nuclear lamina, and associated proteins compose the nuclear periphery and together they interact with proximal chromatin creating (...) a repressive environment. A new study by Harr et al. identifies specific protein–DNA interactions and epigenetic states necessary to re‐position chromatin to the nuclear periphery in a cell‐type specific manner. Here, we review concepts in gene positioning within the nucleus and current accepted models of dynamic gene repositioning within the nucleus during differentiation. This study highlights that myriad pathways lead to nuclear organization. (shrink)

BackgroundResponsive neurostimulation has been utilized as a treatment for intractable epilepsy. The RNS System delivers stimulation in response to detected abnormal activity, via leads covering the seizure foci, in response to detections of predefined epileptiform activity with the goal of decreasing seizure frequency and severity. While thalamic leads are often implanted in combination with cortical strip leads, implantation and stimulation with bilateral thalamic leads alone is less common, and the ability to detect electrographic seizures using RNS System thalamic leads is (...) uncertain.ObjectiveThe present study retrospectively evaluated fourteen patients with RNS System depth leads implanted in the thalamus, with or without concomitant implantation of cortical strip leads, to determine the ability to detect electrographic seizures in the thalamus. Detailed patient presentations and lead trajectories were reviewed alongside electroencephalographic analyses.ResultsAnterior nucleus thalamic leads, whether bilateral or unilateral and combined with a cortical strip lead, successfully detected and terminated epileptiform activity, as demonstrated by Cases 2 and 3. Similarly, bilateral centromedian thalamic leads or a combination of one centromedian thalamic alongside a cortical strip lead also demonstrated the ability to detect electrographic seizures as seen in Cases 6 and 9. Bilateral pulvinar leads likewise produced reliable seizure detection in Patient 14. Detections of electrographic seizures in thalamic nuclei did not appear to be affected by whether the patient was pediatric or adult at the time of RNS System implantation. Sole thalamic leads paralleled the combination of thalamic and cortical strip leads in terms of preventing the propagation of electrographic seizures.ConclusionThalamic nuclei present a promising target for detection and stimulation via the RNS System for seizures with multifocal or generalized onsets. These areas provide a modifiable, reversible therapeutic option for patients who are not candidates for surgical resection or ablation. (shrink)

Arap edebiyatı tarihinin dönemlerinden biri olarak Osmanlı dönemi Arap edebiyatı yaklaşık dört buçuk asırlık uzun bir dönemi kapsamaktadır. Modern dönemde Arap edebiyatı tarihi yazımına öncülük eden Carlo Alfonso Nallino (öl.1938), Hamilton Gibb (öl.1971), Régis Blachère (öl.1973) gibi müsteşrikler Osmanlı dönemi Arap edebiyatını yok saymış, dahası bir çöküş ve inkıta evresi olarak tanımlamışlardır. Bu makalede sözü edilen araştırmacıların dönemle ilgili iddialarının sağlamasını yapmak üzere Osmanlı’da Arap edebiyatı alanında var olan süreklilik, çeşitlilik ve gelişim durumu dönemin öncü iki edebiyatçısı ve eserlerinde ön (...) plana çıkan temalar üzerinden konu edilmiştir. Makale, literatür değerlendirmesinin de yapıldığı bir girişi, Osmanlı Dönemi Arap edebiyatı hakkında bir değerlendirmeyi, 17. yy. Osmanlı dönemi Arap edebi çevrelerinde meşhur olan edebiyatçılardan Yûsuf el-Bedî‘(öl. 1073/1662)’nin ve Şihâbuddîn el-Mûsevi Ebû Ma‘tûḳ (öl. 1087/1676)’un edebi şahsiyetlerini ve eserlerinde ön plana çıkan temaları, edebi süreklilik açısından incelemeyi içermektedir. Adı geçen iki edebi şahsiyetin seçilmesinin sebebi, edebiyatta hem geleneği korumuş olmaları hem de eserlerinin modern dönem edebiyatını etkilemiş olmasıdır. Genel olarak Osmanlı dönemi Arap edebiyatında ortaya konan edebî eserler hakkında, özel olarak makalenin konusunu teşkil eden edebiyatçılar hakkında henüz yeterli sayıda ilmî araştırmanın bulunmaması bir boşluk oluşturmaktadır. Makalemiz, önemini bu boşluğu bir nebze de olsa doldurma çabasından almaktadır. Makalemizde, bu dönemin edebî gelişim ve zenginlik açısından bir duraksamaya uğrayıp uğramadığı veya yok sayılacak denli edebî faaliyetlerden uzak olup olmadığı; edebiyat sahasında geleneğin sürekliliğinin sağlanıp sağlanmadığı ve edebî olgunluk ile gelişime ulaşılıp ulaşılmadığı sorularına cevap bulmak amaçlanmıştır. Dönemin iki usta edebiyatçısına ait edebî temaların süreklilik bakımından değerlendirilmesi suretiyle konuya objektif bir bakış açısı sunmak hedeflenmiştir. Makalede nitel araştırma yöntemlerinden betimleyici yöntem kullanılmış olup edebî metinlerden verilen örnekler sınırlı tutulmuştur. Osmanlı Döneminin, Arap edebiyatının sekteye uğradığı bir dönem olmayıp, kendisinden önceki edebî dönemlerin devamı olarak canlılığını sürdürdüğü ve modern döneme temel teşkil edecek çalışmaların yapıldığı verimli bir dönem olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yûsuf el-Bedî‘î’nin ve Ebû Ma‘tûḳ'un edebî zevkleri, tenkit yetenekleri ve şair kimlikleri, onları yetiştiren kültürel çevreyi yansıtırken, canlı bir entelektüel ortamın varlığını da gösterir. Şiirlerinde klasik kasidenin temalarını dönemlerine uygun şekilde işleyerek, Arap edebiyatının zengin mirasının nesilden nesile aktarıldığını kanıtlarlar. Onların edebî kişilikleri, yaşadıkları yüzyılın entelektüel düzeyini ve dönemin edebiyatçı profilini nitelikli bir şekilde temsil etmektedir. (shrink)

Mehmet Akif İnan, Türkiye sendikacılığının önde gelen bir siması olarak bilinmesinin yanı sıra şâir ve yazarlığıyla da toplumun ekseriyeti tarafından tanınan bir şahsiyettir. Fakat sûfî kişiliği pek bilinmemektedir. Yapılan araş-tırmada İnan’a daha mücadeleci ve aktif karakter sağlayan hakikat, bilinmeyen tasavvuf ve tarîkat yönüdür. O, tasavvuf terbiyesinin kazandırdığı ahlâkla, insanlara önceden gösterdiği fedakârlığın daha fazlasını gösterir. İnan, tasavvuf ilmiyle benlik dönüşümünü gerçekleştirdikten sonra hem sendika çalışmalarında hem yazılarında ve şiirlerinde neslin kendi öz kültürü ve medeniyetiyle yetişmesi için gayret göstermiştir. İnan’ın tarîkata (...) intisabı yakın çevresi tarafından hayretle karşılanırken, tasavvufun kendisine kazandırdığı hal ile insanları kucaklaması, onların dertlerini paylaşması, arkadaşları tarafından "entelektüel derviş" olarak vasıflandırılır. Bu konuda yakın arkadaşları ve kendisini tanıyanlardan birçok eleştiri almıştır. Bu çalışmada, İnan’ın hayatı, eserleri, hayat mücadelesi ve pek bilinmeyen sûfî kişiliği ele alınmaktadır. (shrink)

This paper argues for the presence in Plato’s work of a conception of thinking central to which is what I call the Transparency View. According to this view, in order for a subject to think of a given object, the subject must represent that object just as it is, without inaccuracy or distortion. I examine the ways in which this conception influences Plato’s epistemology and metaphysics and explore some ramifications for contemporary views about mental content.

This paper argues, first, that biological evolution can be both random and divinely guided at the same time. Next it discusses the idea that the claim that evolution is unguided is not part of the science of evolution, and defends it against a number of objections.

Parkinson schreibt, es sei nicht klar, daß Alexander selbst von Geburt an Merkmale oder Zeichen des Ortes seines zukünftigen Todes in sich getragen haben müsse, weil der vollständige Begriff von Alexander den Begriff des in Babylon Sterbens enthält. Die vorliegende Interpretation des Prinzips der Vorherbestimmtheit der Geschichte verdeutlicht dies mit Hilfe der bildlichen Ausdrücke, Pläne und Dispositionen und mit Hilfe einer aristotelischen Unterscheidung zwischen "going to be" und "will be" , fur welche ein formaler chronologischer Apparat ausgearbeitet ist. Die Arbeit (...) gibt ebenfalls Einblick in den Gedanken, daB die Gegenwart schwanger mit der Zukunft ist, und antwortet auf Reschers Kritik, daß Leibniz' Metaphysik von Grund auf statisch sei. (shrink)

The purpose of this article is to demonstrate that the experience of a poem qua poem is an experience of poetic thickness , i.e. an experience in which poetic form and poetic content are inseparable. I present a critical analysis of A. C. Bradley’s ‘Poetry for Poetry’s Sake’ lecture in Section 1, indicating both the strengths and weaknesses of his conception of resonant meaning. Section 2 draws on subsequent work by I. A. Richards and Peter Lamarque to advance my account (...) of the relationship in question, poetic thickness, understood as a demand made of a poem rather than a property discovered therein. In Sections 3–6 I discuss four objections to form-content unity from Peter Kivy: perfect circularity, ubiquitous unity, the sugar-coated pill tradition, and the defence from tradition. I show that all these objections fail against poetic thickness. I conclude that the experience of a poem qua poem is indeed an experience of thickness, and that poetic thickness is therefore a necessary condition of poetry. (shrink)

本书包括:在北京广播学院的讲演;在北京青年政治学院报告;沈昌案答辩词;李之焕案答辩词等内容。.

This concise, lively introduction to ancient Greek philosophy will help beginning students of both classical studies and philosophy get their bearings within an important yet complex array of names, schools, and ideas. The book illuminates the key period from the sixth to the third century BC, looking at the ideas that engaged the Greeks, in particular those of the Presocratics, the Sophists, Socrates, Plato, Aristotle, and the earliest Hellenistic philosophers. After chronologically mapping the main figures and their interconnections, _Introducing Greek (...) Philosophy_ focuses on themes especially relevant to philosophy today, including the origins of the universe and its mathematical structures; divine creation versus evolution and natural law; probability theory and the criteria for truth; political debates on democracy, citizen rights, and state obligations; and finally ethics, happiness, and the best way to live. (shrink)

The fourth volume in the Criminalization series, this volume explores some of the most general principles and theories of criminalization. It includes not only philosophical work, but also historical, legal, and sociological investigations into criminalization, clarifying the state of the discipline today.

Some statements are called reflexive. For example, the statement : „ This sentence consists of six words”. The reflexivity lies in the fact that the statement refers to itself. Reflexivity in the sense of self-reference can be used systematically as a philosophical method. Usually the use of this method (as I explain in section I) leads to some form or other of scepticism. But in addition, and this is the point of the article, this method can be used as a (...) means of finding certain grounds (foundations). This is argued in sections II-IV by means of an analysis of the „ transcendental pragmatics“ of Karl-Otto Apel. (shrink)

This book focuses upon the perennial question of the existence and nature of an obligation to obey the law. Leading writers have, at one time or another, emphasized considerations such as gratitude, 'divine ordering, ' prudence, contract, autonomy, and utility in seeking to justify, or to deny any justification for, some sort of obligation to obey the positive law. The book provides relevant selections from a sampling of the historical approaches to legal obligation taken by writers such as Plato, Augustine, (...) Aquinas, Hobbes, Locke, Hume, Rousseau, Thoreau, Bentham, Marx and Engels, and Martin Luther King, Jr. These classical discussions are augmented by critical questions and commentary, by independent discussions of the question of legal obligation by a wide range of contemporary writers, and by relevant judicial cases discussing matters such as conscientious objection and civil disobedience. (shrink)