Results for 'Nurcin Ileri'

117 found
Order:
  1.  23
    The politics of electricity use and non-use in late Ottoman Istanbul.Nurcin Ileri - 2024 - History of Science 62 (4):511-538.
    This article focuses on the earlier encounters and uses of electricity, its technology, and its infrastructure to understand how electricity formed a contested terrain of politics among the city’s varying actors, such as state officials, financial investors, and consumers, in late Ottoman Istanbul, roughly between the 1870s and early 1920s. I contend that people used electricity as a political tool in their everyday lives even before they could access it physically. Electricity skepticism during the reign of Sultan Abdülhamid II (1876–1909) (...)
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  2.  13
    Selim Ileri's Dissertations From a Literary Perspective.Hüseyin Arak - 2010 - Journal of Turkish Studies 5:800-822.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  3.  19
    Selim İleri'nin "Yarın Yapayalnız" Başlı.Gökay Durmuş - 2013 - Journal of Turkish Studies 8 (Volume 8 Issue 4):705-725.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4.  21
    Selim İleri'nin Romanlarında Toplumsal Boyutuyla Kültür.Ayşe Güçlü Avcioğlu - 2014 - Journal of Turkish Studies 9 (Volume 9 Issue 12):287-287.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5.  23
    Time Fiction in Selim İleri's Novels.Nesrin Mengi̇ - 2011 - Journal of Turkish Studies 6:1083-1096.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  6.  23
    Literature As A Source Of Literature: Selim İleri's Novels.Doğan Yildiz Alpay - 2009 - Journal of Turkish Studies 4:1463-1478.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7. Tanrı'nn Varlığına Delil Olarak İleri Sürülen Dini Tecrübe Delilinde Mistik Tecrübelerin Yeri.Aysel Tan - manuscript
    The criticism of the theist arguments for the existence of God by philosophers like Spinoza, Hume and Kant has led religious thinkers to new searches. One of these is the argument of religious experience. Religious experience is classified according to its ways of occurrence. It needs be criticised whether mystic experience, which is included under this classification, should be taken as ‘religious’ or not. This is because many claims of mystic thought, which can be found in any religious tradition in (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   2 citations  
  8.  17
    An Archaic Use of the Word “İleri” in Eastern Thrace Accents.Bülent Hünerli̇ - 2010 - Journal of Turkish Studies 6:1283-1292.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  9.  34
    Antik Çağın Sunakları: Rigveda’da Kurban ve İcrası.Mehmet Masatoğlu - 2024 - Dini Araştırmalar 66:39-63.
    Rigveda, Hint alt kıtasının en eski metinlerinden biri olarak, antik Vedik dönemin dini, felsefi ve kültürel yaşamına dair paha biçilmez bilgiler sunar. Bu kutsal kitap, karmaşık ilahiler, ritüeller ve mitolojik anlatılar yoluyla Hindistan’ın manevi ve düşünsel mirasının temellerini şekillendirir. Bu çalışma, Hint kültürünün köklerini ve gelişimini anlamada kritik bir rol oynayarak, yüzyıllar boyunca süregelen dini ritüeller, sosyal yapılar ve kozmolojik anlayışların şekillenmesine dair önemli veriler sunar. Makale, Rigveda’da yer alan Vedik yacña (kurban) ritüelini mercek altına alır; özellikle Soma kurbanının detaylı (...)
    No categories
    Direct download (5 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  10. Bilimsel Bilginin Sosyolojisi ve Keşif-Gerekçelendirme Ayrımı Üzerine.Alper Bilgehan Yardımcı - 2019 - FLSF (Felsefe Ve Sosyal Bilimler Dergisi) 1 (28):387-403.
    Bilime ve bilimsel bilgiye yönelik yaygın görüş, bilimin objektif bir faaliyet olduğudur. Bu görüş bilimsel bilginin elde edilmesinde, bilim insanlarının nesnel bir tavır sergilediğini ve onların sosyal faktörlerden etkilenmediğini varsaymaktadır. Yirminci yüzyılın ikinci çeyreğinde, Viyana Çevresi ve Karl Popper'ın düşünceleri ile bilimde sosyolojik ve psikolojik unsurların keşif bağlamı içerisinde görülebileceği, bilimsel kuramların ve araştırmaların gerekçelendirilmesine yönelik girişimlerin ise yalnızca nesnel, epistemik çalışmalardan oluştuğu ileri sürülmektedir. Keşif bağlamı ve gerekçelendirme bağlamı adı altında yapılan bu ayrıma ilişkin iddialar, Thomas Kuhn'un 1962 (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   11 citations  
  11.  22
    The Relationship between Sophos and Philosophos in Plato and ‘Prophet’ as the Subject of the Event.Hayyam Celilzade - 2024 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 14 (14:1):133-152.
    Çalışmamızda Platon’un felsefesinde önemli yer tutan bilge ve filozof kavramlarını ele alacağız. Bu iki kavramı birbiriyle irtibatı açısından değerlendirerek, Platon’un felsefe tanımına ulaşacağız. Fikriyat tarihinde Platon’un felsefesini ve bu itibarla da bilge ve filozof kavramlarını Fârâbî’nin nasıl ele aldığını sorunsallaştıracağız. Bu bağlamda Fârâbî’nin Platon okumasının ne kadar isabetli olduğunu sorgulayarak onun nübüvvet kuramının bilge ve filozof arasındaki irtibatın mahiyetini yakalayıp yakalayamadığına cevap arayacağız. Daha sonra Platon’un filozof kavramıyla ilahi kelamın mübelliği olan nebi arasında ne gibi farklılıkların olduğu üzerinde durarak akademik (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  12.  16
    Nahvî İhtim'lin İstişh'da Etkisi.Abdulkadir Kişmir - 2024 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 28 (1):264-283.
    Arapçanın genel kaidelerini tespit etme çabaları uzun bir tarihi sürece yayılmıştır. İlk dönem nahiv âlimlerinin yanı sıra müteahhir dil bilginleri de Arap dilinin kendilerine sunmuş olduğu materyalleri kullanarak bu çalışmalarda etkin bir şekilde rol almışlardır. Fakat dil bilginleri dilsel malzemenin kabulü hususunda farklı yöntemler izlemişlerdir. Bu durum ise nahivciler arasında bazen sert tartışmalara neden olmuştur. Bu münakaşalar ya dilsel verinin hangi döneme ait olduğu, fasih Arapça konuşanlardan alınıp alınmadığı, herhangi bir kabileye özgü olup olmadığı veya eldeki fasih malzemenin sahih bir (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  13.  12
    Mu‘tezile ve Deizm Açısından Ahlakın Kaynağı.Yunus Eraslan - 2024 - Kader 22 (1):79-109.
    Tarihsel süreçte İslam inanç sisteminin inşasında önemli bir görev üstlenen kelâm ilmiyle bu inanç sistemlerinin karşısında yer alan inkârcı akımlar, temeller ve hedefler noktasında birbirlerinden ayrışmakla birlikte usul, yöntem ve söylem açısından zaman zaman benzerlikler göstermişlerdir. Bu durum Mu‘tezile ve deizm örneğinde olduğu gibi birçok noktada birbirinden farklılaşan düşünce yapıları arasında bir uyuşma ve paralelliğin olduğu izlenimini uyandırmıştır. Nübüvvet ve vahyin imkân ve gerekliliği noktasında birbirine zıt iki düşünce akımını oluşturan bu yapılar, kendi tezlerini ispatlamak için aynı usul ve yöntemi (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  14.  18
    İsl'm Düşüncesinde Âyet İle Tehaddî Yaklaşımı Ve Bunun Tahlîli.Zakir Demi̇r - 2023 - Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 25 (48):529-555.
    İ‘câzü’l-Kur’ân literatürüne bakıldığında ilim adamlarının i‘câzın ne anlama geldiği, tehaddînin mâhiyeti ve bu olgunun ne şekilde tahakkuk ettiği konusunda birtakım çözüm yolları bulmaya çalıştıkları; bu konuyu nazm, fesâhat ve belâgatla ilişkilendirerek çok sayıda teori ortaya koydukları görülmektedir. Bu bağlamda Kur’ân metninin ne kadarının mu‘ciz olduğu, muârızlarına müteveccih tehaddînin asgari miktarı meselesinde serdedilen görüşlerden biri, Kur’ân’ın iç düzenin en küçük birimi olan âyetle tehaddîdir. İslâm düşünce tarihinin klasik ve modern dönemlerinde savunucusu bulunan bu yaklaşıma göre Kur’ân’ın en küçük birimi olan âyet (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  15.  4
    “Kim 'şık olur da aşkını gizler, iffetli davranır ve bu sebepten ölürse, şehit olarak ölür” hadisinin Sıhhati ile İlgili Görüşler ve Değerlendirmesi.Mehmet Şakar - 2021 - Marifetname 8 (2):729-755.
    Hz. Peygamber’den nakledilen “Kim âşık olur da aşkını gizler, iffetli davranır ve bu sebepten ölürse, şehit olarak ölür” hadisinin sıhhati, hadis âlimleri arasında tartışma konusu olmuştur. İlk dönem hadis münekkitlerinin tamamı “âşık hadisi” hakkında olumsuz bir kanaat arz etmişlerken, sonraki dönem bazı hadis âlimleri birtakım deliller öne sürerek mezkûr rivayetin sahih olduğunu savunmuşlardır. Ancak yapılan araştırmalar sonucu sonraki dönem hadis âlimleri tarafından “âşık hadisinin” sahih olduğunu ispatlamak için ileri sürülen delillerin, hadisi sahih derecesine çıkartacak kadar kuvvetli olmadığı tespit edilmiştir. (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  16.  12
    (1 other version)Kripke’nin Kurgu Çözümlemesinde Ad ve Adımsı Arasındaki İlişki.Erim Bakkal - 2021 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 8 (2):36-53.
    Bu metindeki amacım Kripke’nin kurgu çözümlemesinde özel adlar ve adımsılar arasındaki ilişkiyi ele almak. Kripke için özel adlar değişmez imleyicilerdir, yani tek bir varlığı/şeyi var olduğu tüm olanaklı dünyalarda biricik belirlerler. Adımsılar ise kurgusal söylemde ortaya çıkan kurgunun taslamasının bir parçasıdır; yani kurgu dünyadaki karakterlerin adlarıdır. Kripke’ye göre adımsılar sadece gerçek adları taklit eden fakat taklit ve benzerlik ilişkisinden öte bir ilişkileri olmayan, adlardan kategorik olarak farklı şeylerdir. Fakat Kripke için adlar ve adımsılar kategorik olarak farklı olsalar da bu iki (...)
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  17.  2
    Fenomenoloji Transandantal Olmak Zorunda mı?Hacımuratoğlu Eylem - 2024 - Felsefe Arkivi 61:1-23.
    Fenomenolojik hareket içinden fenomenolojinin transandantal niteliğine yöneltilen eleştirilerin bir örneğini yakın zamanda Claude Romano sunar. Makalede Romano’nun eleştirisinin neden isabetli olmadığı tartışılacaktır. Birinci başlık, Husserlci fenomenolojinin başlangıçtaki Kartezyen karakterinin ve transandantal dönüşümünün, şüpheciliğin ciddiye alınmasından kaynaklandığına dair iddiaya ayrılmıştır. Romano, Husserl’i transandantal fenomenolojiye götüren şeyin, felsefenin görevinin şüphecilik karşısında bilimleri temellendirmek olduğunu düşünmesi ve evrensel bir şüpheden hareketle bilinç ile gerçeklik arasında indirgenemez bir ontolojik ayrım varsayması olduğunu ileri sürer. Oysa Romano’ya göre fenomenolojiyi transandantal bir felsefe olmaya zorlayan bu (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  18. Övgü ve Yergi Bağlamında Sûfîlerin Nazarında Hall'c-ı Mansûr.Betül Gürer - 2017 - Ilahiyat Tetkikleri Dergisi 47:171-197.
    Tasavvuf tarihinin tesirleri çağları aşan sûfîlerinden biri olan Hallâc-ı Mansûr, ileri sürdüğü fikirleri, ortaya koyduğu sıra dışı sûfîlik tavrı ve trajik ölümü ile büyük bir şöhret kazanmıştır. O, farklı sahalara mensup birçok ilim vefikir adamının dikkatiniçekmiş, bunlardan bazılarının ağıreleştirilerine maruz kalırken, pek çoğunun da takdirlerini kazanmıştır. Söz konusu eleştiri ve takdire tasavvuf ehli içinden gelen örneklerin sayısı ise dikkat çekici ölçüde fazladır. Hallâc’ın yaşadığı dönemde ona methiyelerde bulunan ve onu tenkit eden sûfîler olduğu gibi, o, ölümünün ardından da birçok (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  19. Platon ve Doğa Blimleri.Ercan Salğar - 2025 - Tabula Rasa: Felsefe Ve Teoloji 41:45-56.
    Bütün zamanların en büyük filozoflarından birisi şüphesiz Platon’dur. Onun varlık, bilgi, etik, estetik ve siyaset gibi alanlara ilişkin yapmış olduğu özgün çalışmalar, çağdaşlarını etkilediği gibi Orta çağ, Yeniçağ ve Yakınçağ üzerinden geçerek, günümüzde dahi birçok düşünür ve akımın şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Bu noktada Platon’un doğaya ve doğa bilimlerine yönelik görüşleri de önemli olmakla birlikte tartışma konusu olmuştur. Söz gelimi, pozitivist düşünürler Platoncu felsefenin doğa bilimlerine yönelik olumsuz bir tutumunun olduğunu dolayısıyla da bu felsefenin modern doğa bilimlerinin oluşum ve (...)
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  20.  35
    Kur’anî Bilgi ve Ekberî Hikmet: Fusûsü’l-Hikem’de İbn Arabî’nin Cesur Hermenötiği.İsmail Lala - 2021 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 25 (1):479-493.
    Muhyiddin ibn Arabî, İslam'daki tartışmasız en etkili sufi teorisyendir. Kalıcı şekilde en popüler çalışması olan Fusûsül-hikem'de, Kur'an'da bir peygamber hakkında algımız ne olursa olsun, onunla ilişkilendirilen ve ondan türetilen hikmetin çok farklı olduğunu açıkça ve ısrarla göstermektedir. Bu, İbn Arabî'nin Kur'an'ın literal metnini inkar ettiği anlamına gelmez. Tam tersine, O sadece Kur'an'ı farklı algılama ve alımlama düzeylerinin olduğunu iddia eder: Kur'an'ın dış gerçekliği (zâhir) kitlesel tüketim içindir ve İbn Arabî'ye göre kişinin Kur'an'ın yüzeysel bir anlayışından elde ettiği bilgidir. Bununla birlikte, (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  21. Kartezyen Felsefeye Karşı.Gottfried Wilhelm Leibniz - 2023 - Viraverita e-Dergi 17 (2):321-333.
    In this unpublished Latin fragment (which dates from May 1702) G. W. Leibniz criticizes the Cartesian conception of body and force and develops his own notion of matter, extension and his theory of forces. He argues against Descartes and Cartesians that 1) the essence of corporal bodies cannot be reduced to extension alone but the latter arise from the primitive force itself, 2) consequently Cartesian quantity of motion falls short to account the motive force of a moving body since the (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  22.  16
    Descartes Felsefesinde Kuşkudan Bilgiye Geçiş ve Zihnin Kendini Kavrayışı.İlyas Altuner - 2011 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 1 (1):97-112.
    Descartes, kuşkuculuğu gerçeklik arayışında bir yöntem olarak kullanır ve ardından gerçekliğin bilgisine bir sezgisel önerme olan cogito düşüncesi ile ulaşır. Zihnin kendini kavrayışı, benliğin düşünmekten kesilemeyeceğinden hareketle ileri sürülür ve bu düşünce ise zihinde kavramsal olarak içerilmiş bulunan Tanrının varlığıyla temellendirilir. Tanrı, zihni kuşkudan kurtaran ve ona gerçek varlığını gösteren en yetkin varlık olarak ifade edilir.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  23.  18
    Teknoloji Felsefesinin Antropolojik ve Görüngübilimsel Kipleri Üzerine Bir Sorgulama.Murat Baç - 2022 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 9 (2):1-22.
    Öz: Teknoloji felsefesi görece olarak genç bir akademik alt-alan olmakla birlikte, ontoloji, epistemoloji, siyaset felsefesi, etik ve estetik gibi felsefe disiplininin daha köklü alt-alanlarıyla önemli bir kavramsal ilişki ağı içinde bulunmaktadır. Ayrıca bu dalın temel bazı meselelerinin derinlemesine incelenmesinin sosyoloji, antropoloji, psikoloji ve siyasi bilimler gibi disiplinlerin birikimlerinden ve yaklaşımlarından yararlanmayı da gerekli kıldığını belirtebiliriz. Bu yazımda teknoloji felsefesi alanını genel hatlarıyla ve güncel olgular ışığında kısaca tanıttıktan sonra, bu alanda ilginç ve kuramsal yönden değerli bulduğum iki sorunsalı sergileyip irdeliyorum. (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  24.  45
    İlahiyat Fakültesi Öğrencilerine Verilen Arapça Hazırlık Eğitimine Dair Bir İnceleme.İsmail EKİNCİ - 2019 - van İlahiyat Dergisi 7 (11):144-161.
    Kadim bir dil olan Arapça, İslamiyet’in gelişiyle birlikte kutsal bir kitap olan Kur’an-ı Kerim’in dili olmuş, günümüze kadar varlığını ve önemini korumuştur. Anadili Arapça olmayanlara bu dilin öğretilmesi için farklı coğrafya ve farklı dönemlerde medreselerde veya devletin resmi eğitim kurumlarında Arapça dersleri verilmiştir. Verilen Arapça eğitimlerinde nahiv ve sarf temelli bir eğitim uygulanmıştır. Gramere dayalı bu dil eğitimi İlahiyat veya İslami İlimler fakültelerinde verilen eğitimlerle daha ileri bir seviyeye taşınmaya çalışılmıştır. İlahiyat veya İslami İlimler fakültelerinde verilen Arapça eğitimleri temelde (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  25.  13
    Akran Anlaşmazlığında Uzlaşımcılık ve Yüksek Düzeyde Gerekçeli İnançlar Problemi.Nusret Elmacı - 2019 - Felsefe Arkivi 56:113-129.
    Epistemik açıdan birbirine denk olan ya da denk olduklarını kabul eden öznelerin aynı delillere dayanarak birbirine karşıt inançlar benimsemeleri akran anlaşmazlığı olarak adlandırılır. Böyle bir ihtilaf durumu karşısında hangi epistemik tutumun rasyonel olduğu tartışmalıdır. Uzlaşımcı yaklaşıma göre, bir akran anlaşmazlığında rasyonel olan reaksiyon öznelerin kendilerinde bir kusur olduğunu düşünmeleri ve ihtilaf konusu inançlarını askıya almalarıdır. Buna karşın Lackey, akran anlaşmazlığı durumlarında öznenin kendisinden şüphe etmesi gerektiğini ileri süren uzlaşımcı teze karşı çıkar. Ona göre yüksek düzeyde gerekçeli inançlar söz konusuysa, (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  26.  30
    Geli̇r eşi̇tsi̇zli̇ği̇, reji̇m baskiciliği ve si̇yasal şi̇ddet1.Edward N. Muller, Ferihan Polat Yildirim & Merve Gündoğan - 2018 - Tabula Rasa: Felsefe Ve Teoloji 28:139-143.
    Eski çağlardan beri siyasal şiddetin temel nedeninin gelir eşitsizliği olduğu ileri sürülmüştür. Bazı çalışmalar gelir eşitsizliği ve siyasal şiddet arasında hiçbir ilişkinin olmadığını belirtirken, bazıları ekonomik gelişme seviyesinin siyasal şiddetin daha güçlü bir belirleyicisi olduğunu savunmuşlardır. Göreceli yoksunluk tartışmaları ise yoksunluğun, uyarılmış hoşnutsuzluğun ve kolektif siyasal şiddetin çeşitli türleri arasında direk bir ilişki olduğunu savunurken kaynak seferberliği akımı; hoşnutsuzluk ve siyasal şiddet arasındaki direk bir ilişki varsayımını reddetmiştir. Rejim baskıcılığı ve siyasal şiddet arasındaki ilişkiyi saptamaya çalışan araştırmalarda ise; siyasal (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  27. Ebû D'vûd’un Sünen’de Haklarında Sükût Ettiği Hadislerin Sıhhat Durumu İle İlgili Görüşlerin Değerlendirilmesi.Harun Özçelik - 2019 - Ilahiyat Tetkikleri Dergisi 51:131-160.
    Ebû Dâvûd’un Sünen’i, rivâyetü’l-hadis kitaplarının te’lifinin altın çağı olarak bilinen hicrî üçüncü asırda te’lif edilmiş, fakihlerin kendilerinden hüküm istinbât ettikleri ahkâm hadislerini ihtiva eden ve birçok âlim tarafından Kütüb-i Sitte’nin üçüncü kitabı olarak kabul edilen bir hadis kitabıdır. Ebû Dâvûd Mekke’lilere yazdığı mektubunda Sünen’de tahrîc ettiği hadislerin sıhhat durumu hakkında açıklamalarda bulunmuştur. O, bu mektubunda Sünen’in her bâbında bildiği en sahîh hadisleri tahrîc ettiğini ifade ettikten sonra Sünen’de tahrîc ettiği çok zayıf hadisleri beyan ettiğini ve haklarında sükût ettiği yani herhangi (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  28.  23
    Molla Sadr''nın Hudûs Yorumu.Mahmut MEÇİN & Ali ÇAKSU - 2019 - Kader 17 (2):474-495.
    Âlemin zaman içinde vücûda gelip gelmediğine dair tartışma düşünce tarihinde kadim bir geçmişe sahiptir. Platon öncesi döneme kadar izleri sürülen söz konusu tartışma İslâm düşünce tarihinde de önemli bir yer işgal eder. Kelam ile felsefe ekolleri arasında cereyan eden münazaralarda kelamcılar, âlemin yokluğu üzerinde bir zaman geçtikten sonra yaratıldığını ileri sürerken filozoflar ise Allah’ın âlemden zamansal olarak değil zatî bir öncelikle mukaddem olduğunu savunurlar. Klasik dönem sonrası devam eden tartışmalarda probleme dair yeni çözümler ortaya konulmuştur. Bu makale klasik dönem (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  29. Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı ve Rölativizm Tartışması.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2019 - İzmir, Türkiye: İKSAD Yayınevi.
    Thomas Kuhn’un 1962 yılında yayımlamış olduğu “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı kitabı bilimsel gelişme, bilimin doğası ve bilimsel bilginin özerkliği gibi çeşitli bilim felsefesi konularında alanında rölativist ya da göreci bir anlayışa katkıda bulunarak bilimin sarsılmaz statüsüne zarar verip vermediğine yöneliktir. Kuhn’un rölativistlikle suçlanmasına yol açan argümanlardan ön plana çıkan ikisi; iki farklı rakip paradigmaya bağlı olan kuramların kıyaslanmasının mümkün olmadığını ileri süren metodolojik eşölçülemezlik argümanı ile kuramdan bağımsız nötr gözlem önermelerinin olamayacağını belirten gözlemlerin kuram yüklü olduğu savıdır. Kuhn bu (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   4 citations  
  30.  20
    Dil Felsefesi Açısından “Allah”ı Adlandırmak.Sümeyra Hatice Sandıkçı - 2024 - Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 26 (49):161-182.
    Kant’ın teorik akla getirdiği sınırlamayla metafiziği bilginin konusu olmaktan çıkarma iddiası modern dönemde gerçekleştirilen fikri faaliyetleri derinden etkilemiştir. Kant düşüncesinin daha ileri boyutlara taşınması mantıkçı pozitivizm gibi ekollerde metafiziğe dair önermelerin ve bu önermelerin temel kavramı olan “tanrı” teriminin anlamsız kabul edilmesi sonucunu doğurmuştur. Mantıkçı pozitivistlerin bu iddialarına karşın din felsefesi alanında “tanrı” teriminin gönderimi bir problem olarak tartışılmakta ve modern gönderim kuramlarıyla tanrıya gönderimde bulunabilmenin yani onu adlandırabilmenin imkânı soruşturulmaktadır. Bu makalenin amacı, tanrıya gönderim meselesinin tartışıldığı çalışmalardaki iki (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  31.  66
    Bilimsel Soyutlamayı Haritalar Aracılığıyla Düşünmek.M. Efe Ateş - 2024 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy (2):121-135.
    Bilimsel soyutlama temsil edilecek belirli bir hedefin sahip olduğu bazı özelliklerin ihmal edilmesi işlemidir. Her temsil tanım gereği soyutlama içermektedir. Nitekim temsili yapılacak ya da modellenecek hedef sistemde ihmal edilmesi uygun görülen birçok faktör bulunmaktadır. Soyutlamanın bilimsel araştırma için vazgeçilmez bir unsur olduğu fikri tartışma götürmeyecek düzeyde bir hakikat olarak görülmektedir. Ne var ki temsile ilişkin bu işlemin doğası hususunda böylesi tartışmasız bir hakikate sahip değiliz. Bu makalede, ilk olarak, soyutlamaya ait felsefi literatürde yer alan kimi standart görüşleri ele alıyorum. (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  32.  20
    An Inquiry into The Epistemology of Late Wittgenstein: Hinge Commitments and Hinge Epistemology.Umut Morkoç - 2023 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 13 (13:1):134-157.
    Wittgenstein’ın geç dönem epistemolojisine yönelik ilgi son çeyrek yüzyıl içinde giderek artmaktadır. Bu ilginin nedeni, Wittgenstein’ın özellikle Kesinlik Üzerine’de detaylandırdığı epistemolojik çerçevenin, modern epistemolojiyi büyük oranda belirleyen şüphecilik tartışmalarında ezber bozan bir bakış açısı vaat etmesidir. Bu vaadin arkasında, her türlü rasyonel gerekçelendirme için kullanılmakla birlikte kendileri gerekçelendirmeden muaf tutulan bazı temel kabullerin varlığı yatmaktadır. Wittgenstein geleneksel epistemoloji açısından sıra dışı nitelikteki bu kabulleri menteşe kabuller olarak adlandırır. Bu kabullerden hareketle, modern epistemolojinin temel problemlerinden birisi olan şüphecilik problemine yanıt sunmanın (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  33. Charter of Medina in the Context of Constitutionalism Doctrine.Cem Ümit Beyoğlu - 2023 - Ilahiyat Tetkikleri Dergisi 1 (60):121-133.
    Modern dünyada Anayasalcılık düşüncesinin siyasi iktidarın sınırlandırılması ve insan haklarının güvence altına alınması şeklinde iki temel işlevinin bulunduğunda herhangi bir şüphe yoktur. Buna karşın iktidarın sınırlandırılmasının netice bakımından insan haklarına olumlu etkilerinin olacağını da söylemek mümkündür. Medine Vesikası, İslam tarihinin en önemli belgelerinden biri olma özelliğine sahiptir. İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed’in Medine’ye hicret ettikten sonra, şehirde yaşayan farklı din, kültür ve ırktan insanlar arasında birlik, barış ve adaletin sağlanması için kabul edilen bir vesikadır. Anayasa, devletin işleyişini ve yetki dağılımını (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  34. Yabancılaşma ve İnsan Doğası Bağlamında Marx’ta Etiğin İmkânı.Alper Bilgehan Yardımcı - 2020 - Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi 13 (73):632-640.
    Marx’ın yapıtlarında ahlaki bir kaygı taşıdığı ve bu doğrultuda bir etik teorisine sahip olduğu düşüncesi günümüzde tartışılmaya devam eden bir meseledir. Bu tartışma genellikle Marx'ın yabancılaşma, insan doğası ve kapitalizm hakkında ileri sürmüş olduğu düşünceleri üzerinden yürütülmektedir. Bu kapsamda, ilk olarak, makalede Marx’ın yabancılaşma teorisi ve bu kavramın nasıl ortaya çıktığına ilişkin tarihsel arka plan verilmektedir. Daha sonra yabancılaşma ile insan doğası arasındaki ilişkiyi kurarak, Marx'ın insan doğası anlayışının ona bir etik teorisi imkânı sağlayıp sağlamadığı tartışılmaktadır. Bu bağlamda, Marx'ın (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   2 citations  
  35. Thomas Kuhn ve Bilimin Doğası: Fen Eğitimi ve Bilim Felsefesi Açısından Bir İnceleme.Alper Bilgehan Yardımcı - 2022 - Tabula Rasa: Felsefe Ve Teoloji 1 (39):30-42.
    Fen eğitimi ve öğretiminin anahtar unsurlarından bir tanesi bilimin doğasının ve özelliklerinin doğru bir şekilde tespit edilmesidir. Bilimin doğasına yönelik tespitler fen eğitimi yöntemlerini birçok açıdan etkilemektedir. Fen eğitimi ve fen öğretimi ile ilgili olan kişiler bilimin doğasının açık bir şekilde öğretilmesi gerektiğini kabul etmektedir. Thomas Kuhn’un bilim tarihi, bilim felsefesi ve bilim sosyolojisi alanlarını içeren incelemeleri neticesinde ileri sürdüğü bilimin yapısına, işleyişine ve doğasına yönelik tezleri (paradigma, olağan bilim, bilimsel devrimler, eşölçülemezlik, bulmaca çözme, kuram seçimi, keşif ve gerekçelendirme (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   2 citations  
  36.  36
    Dinamikler, Norm ve Konjonktür: Eritre’nin Kırk Yıl Arayla Deneyimlediği İki Farklı Bağımsızlık Gündeminin Karşılaştırılması.Ahmet Göksel Uluer - 2023 - Akademik İncelemeler Dergisi 18 (2):265-284.
    Bu çalışma, Afrika Boynuzu’nda yer alan Eritre devletinin bağımsızlığı konusunun uluslararası alanda gündeme geldiği iki tarih olan 1950 ve 1990’ların başlarını odağa alarak, 1950’lerde onaylanmayan bağımsızlığın 1990’larda onaylanmış olmasını sorun edinmektedir. Bu açıdan, çalışmanın ilgi alanını bağımsızlık gündemine taraf devlet ve örgütlerin faaliyetleri oluşturur. Eritre’nin bağımsızlığı meselesinin kırk yıl ara ile farklı kararlarla sonuçlanmasının, bölgede çıkarları bulunan uluslararası aktörlerin tutumları, Birleşmiş Milletler’in rolü ve kararları ve bölge ülkelerinin iç dinamikleriyle doğrudan ilintili olduğu öne sürülmektedir. Bu bağlamda, Etiyopya ve Eritre’nin tarihsel (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  37. Thomas Kuhn'un Fen Eğitimine Yönelik Görüşlerinin İncelenmesi: Endoktrinasyon Çerçevesinde Gelen Tepkiler.Alper Bilgehan Yardımcı & Mehmet Ali Sarı - 2022 - Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi 1 (18):173-185.
    Bu makalede, bilim felsefecisi kimliğiyle tanınan Thomas Kuhn’un eğitim ve özellikle fen eğitimi alanındaki görüşlerine değinilmektedir. Fen eğitimi, bilim, bilimin doğası ve bilim uygulamaları hakkında düşünceler geliştirmeye odaklanarak fen öğrenimi için gerekli olan beceri ve anlayışın geliştirilmesini amaçlamaktadır. Fen eğitiminin temel amaçlarından biri bilimin gerçek doğasının tespit edilmesi ve bu doğrultuda bir eğitim modelinin belirlenmesidir. Bu çerçevede Kuhn’un bilim tarihine yönelik incelemeleri neticesinde ileri sürdüğü paradigma kavramı bilimin doğası ve fen eğitimi konusundaki görüşlerin değişimine yol açmıştır. Kuhn açısından fen (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   2 citations  
  38.  28
    “Dünya Müminin Zindanı, K'firin Cennetidir” Rivayetinin Analizi ve Metaforik Bir Yorum Denemesi.Furkan Çakır - 2024 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 28 (1):60-80.
    Bu araştırma Hz. Peygamber’e izafe edilen “Dünya müminin zindanı, kâfirin cennetidir” rivayetini konu edinmektedir. Zikri geçen hadisle ilgili literatür taraması yapıldığında müstakil bir araştırmaya rastlanmamaktadır. Esasında ilim geleneğimizde tek bir hadisi bütün yönleriyle inceleyen pek çok araştırma vardır. Ancak söz konusu haberin müsellem ve mesajı açık kabul edilmesi hem Arap hem de Batı araştırmalarına konu edilmemesinin gerekçesi olabilir. İlgili rivayetin temel hadis kaynaklarında muhtelif metinlerle, beş ayrı sahâbîden aktarıldığı tespit edilmiştir. Araştırmamızda sözü edilen metin ve senedler ayrı ayrı incelenerek rivayetin (...)
    No categories
    Direct download (5 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  39. Kant'ın Ontolojik Delile Getirdiği Eleştiriler.Aysel Tan - 2019 - In Üyesi̇ Abdulsemet Aydin, Sosyal Bi̇li̇mler Kongresi̇ Ki̇tabi.
    Kant’ın (ö.1804) felsefesi eklektik bir felsefedir ve Aydınlanma felsefesinin devamı niteliğindedir. Aydınlanma felsefesine benzer şekilde felsefesinin temeli akıldır ve aklın sınırları ve kullanımı hakkında fikirler ileri sürmüştür. Kant, dini ele alırken Tanrı’nın varlığının saf akılla ispatlanamayacağı sonucuna varmıştır. Çünkü akılla yapılan ispatlarda Tanrı’nın varlığına getirilen deliller kadar yokluğuna da eşit derecede deliller getirilebilir. O nedenle Tanrı’nın varlığının ispatında saf aklın değil pratik aklın önemli olduğunu ve ahlâksal yasaların bizi Tanrı’nın varlığına götüreceğini ileri sürer. Bu görüşünü desteklemek için eserlerinde (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  40.  29
    Thomas S. Kuhn and the Transformation of the Concept of “Scientific Progress”.Ercan Salgar - 2023 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 13 (13:3):130-157.
    Bu çalışmanın amacı Thomas Kuhn’un bilimsel ilerleme kavrayışının tarihsel süreç içerisinde nasıl değişip ve dönüştüğünü ortaya koymaktır. Kuhn’un 1962 yılında yayınladığı Bilimsel Devrimlerin Yapısı adlı eser, bilim camiasında büyük bir etki yaratır. Hatta bazı çevreler, bu eserle birlikte pozitivist ve realist bilim anlayışlarının tamamen ortadan kalktığını yerine yepyeni bir bilim tasarımının geçtiğini ilan ederler. Kuhn’un bu eserinde ileri sürdüğü en etkili iddialardan birisi de geleneksel birikimsel ilerleme anlayışını reddetmesi, yerine devrimsel ilerlemeyi öne sürmesiydi. Fakat Kuhn süreç içerisinde kendisine yöneltilen (...)
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  41.  27
    Antik Yunan Tarihinin “Sınırlarında”: Karatani ve İzonomi.Kesler Şilan - 2023 - Felsefe Arkivi 58:61-88.
    Kojin Karatani dünya tarihi üzerine yaptığı çalışmalarda, İyonya’da, M.Ö. 6. ve 5. yüzyıllarda, bugün izi silinmiş bir yönetim biçimi olduğunu öne sürdüğü, hareket serbestliğine dayalı göçebe bir toplum modelini ortaya koyan izonominin (hükmetmenin olmaması) söz konusu olduğunu, aynı tarihlerde, Atina’nın ise demokrasiyle yönetildiğini iddia eder. Karatani yaptığı bu radikal karşılaştırmayı, kendi mübadele tarzları teorisinde de belli bir çerçeveye yerleştirerek, Sokrates’in izonominin son temsilcisi olduğunu; öğrencisi Platon’un ise Pythagorasçılardan filozof-kral fikrini edinmiş, Devlet diyaloğunda Sokrates üzerinden bu fikri savunmuş olduğunu ileri (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  42.  23
    Tecsîm ve Teşbîh İçerdiği İddiasıyla Bişr el-Merīsī Taraftarlarının Tartışma Konusu Yaptığı Bazı Hadisler.Ali Kaya - 2018 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 22 (2):1401-1423.
    Bişr el-Merîsî taraftarları ile Osman ed-Dârimî arasında burada tartışma konusu yapılan hadisler haberî sıfatları konu alan ve müşkil nitelikte olan rivayetlerden oluşmaktadır. Bu rivayetleri genelde Bişr el-Merîsî ve taraftarlarının tecsîm ve teşbîh içerdiği iddiasıyla münker kabul ettikleri görülmektedir. Ehl-i re’y özellikleri taşımakla birlikte ilahî sıfatlar konusunda Mu’tezilî bir anlayışa sahip olduklarından tenzih anlayışları gereği sıfatları reddetmektedirler. Yaratılmışlara ait niteliklerin yaratıcıya nisbet edilmesini tenzîh anlayışlarına aykırı gördüklerinden bu tür müşkil rivayetleri ya kendi anlayışları doğrultusunda te’vîl ya da reddettikleri gözlenmektedir. Sert bir (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  43. Evaluation of the Contradiction in History Between the Time of the Occurrence of the Mi'raj Incident and the Revelation of Surat Al-Najm.Yasin Pişgin & Aziz Karabulut - 2023 - Ilahiyat Tetkikleri Dergisi 1 (59):41-53.
    İsrâ ve mi‘rac Allah tarafından Hz. Peygamber’e lütfedilmiş iki büyük mucizedir. İsrâ olayı, ismini kendisinden aldığı İsrâ sûresinin ilk âyetinde anlatılmaktadır. Dolayısıyla bu olay Kur’ân ile sabittir. Mi‘rac hâdisesi ise birçok sahâbîden gelen ve çoğu hadis âlimlerine göre tevâtüren sabit olan bir hâdisedir. Ayrıca hem tefsir hem de hadis âlimleri mi‘racla, Necm sûresinin ilk 18 âyeti arasında da bir ilişki kurmuşlardır. Başka bir deyişle Necm sûresinin ilk 18 âyeti Hz. Peygamber’in yaşamış olduğu mi‘rac olayının tasviri olarak değerlendirilmektedir. Ancak Necm sûresinin (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  44.  35
    İlkel Kabilelerde ve Bazı Dinlerde Erginleme Töreni.Necati Sümer - 2018 - Dini Araştırmalar 21 (54):61-80.
    Erginleme töreni, belli bir yaşa gelince herhangi bir gruba veya topluma katılması için kişiye uygulanan ritüelleri ifade eder. Uygulanma yöntemleri değişse de bu tören, ilkel veya gelişmiş neredeyse her toplumda görülür. Amaç, bireylerin topluma eğitsel, dinsel veya mitsel anlamda alışmalarını sağlamaktır. Yazısız toplumlarda bu törenler, dinsel içerikle yüklüdür. İlkellerde erginleme töreni, genç kız ya da erkeklerin çocukluktan kurtulup kabilenin yetişkin bireyi kabul edildiği ergenlikte gerçekleşir. Bu tür törenlerde gençler bazı zorlu testlere tabii tutulur. Topluma kabulü hak etmek için sınanmak zorunludur. (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  45.  13
    R'fiî el-Kazvînî ve Tenkîh Faaliyetindeki Rolü.İbrahim Sizgen - 2022 - Marifetname 9 (1):157-186.
    Şâfiî müctehidlerin muteber şahsiyetlerinden biri olan Râfiî el-Kazvînî, ilk olarak babası Muhammed b. Abdilkerîm el-Kazvînî (ö. 580/1184) ve annesinin dayısı Ebü’l-Hayr Ahmed et-Tâlkânî’nin (ö. 589/1193) rahle-i tedrisinde bulunduktan sonra alanında uzman birçok kişiden tefsir, hadis ve fıkıh sahasına ilişkin seviyeli bir eğitim almıştır. Yaşadığı asrın ileri gelen ulemasından İslâmî ilimleri okuyarak fıkıh ilminde ihtisas sahibi olan Râfiî, Kazvîn’de ders halkaları oluşturarak tedris faaliyetinde bulunmuş; dönemin halifeleri tarafından Şam ve Mısır baş kadılık görevine atanan Ahmed b. Halîl el-Mühellebî (ö. 638/1240), (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  46. Beyin Çalışmalarına Göre Sezgi ve Dini Tecrübe.Aysel Tan - 2022 - Elazığ: Firat University.
    İnsanın dış dünyadan bilgiyi elde etme şekli tarih boyunca tüm çağlarda ve toplumlarda insanların üzerinde düşündükleri bir olgu olmuştur. Düşünürler bunun için çeşitli iddialar ileri sürmüşlerdir. Bu iddialardan biri, bilginin kaynağının kalp olduğudur. Kalp ise duygu kavramıyla ilişkilendirilmiş ve bilginin kaynağı bu şekilde duygu temelli açıklanmaya çalışılmıştır. Duygu ise ‘sezgisel bir yetenek’ olarak tanımlanmış ve duygunun sezgiyle ilişkisine vurgu yapılmıştır. Antik Yunan’da Homeros ve Sokrat öncesi düşünürler ve Aristoteles düşünmenin ve bilincin merkezi olarak kalbi kabul etmiştir. Eski Mısır medeniyetinde (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  47. Bilimde Keşif ve Gerekçelendirme Bağlamı Ayrımı Tartışmaları.Ş. Mert Ünal & Mehmet Ali Sarı - 2021 - Tabula Rasa: Felsefe Ve Teoloji 1 (36):27-38.
    Bilime ve bilimsel bilgiye yönelik yaygın görüş, bilimin objektif bir faaliyet olduğudur. Bu görüş bilimsel bilginin elde edilmesinde, bilim insanlarının nesnel bir tavır sergilediğini ve onların sosyal faktörlerden etkilenmediğini varsaymaktadır. Yirminci yüzyılın ikinci çeyreğinde, Viyana Çevresi ve Karl Popper’ın düşünceleri ile bilimde sosyolojik ve psikolojik unsurların keşif bağlamı içerisinde görülebileceği, bilimsel kuramların ve araştırmaların gerekçelendirilmesine yönelik girişimlerin ise yalnızca nesnel, epistemik çalışmalardan oluştuğu ileri sürülmektedir. Keşif bağlamı ve gerekçelendirme bağlamı adı altında yapılan bu ayrıma ilişkin iddialar, Thomas Kuhn’un 1962 (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  48.  9
    M'türîdî’Ni̇N Bazi Ulûhi̇yet Meseleleri̇Ne Yaklaşimi.Hasan Nas - 2021 - Marifetname 8 (2):671-669.
    İslam inancının “aslü’l-usûlü”nü teşkil eden ilâhiyât bahsi, kelâm ilminin en önemli ve karmaşık konularındandır. İlk dönemlerden itibaren Allah’ın zatı, sıfatları ve fiilleri başta olmak üzere ulûhiyet meselelerine dair farklı görüşler ileri sürülmüş ve mühim düşünce ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Sünnî kelâmı tesis edenlerden biri olan Ebû Mansûr el-Mâtürîdî de ilâhiyât alanına giren bu hususlarda geniş bir perspektifle özgün fikirler ortaya koymuştur. Mâtürîdî, Allah’ın zâtı ve sıfatları alanına giren mevzularda büyük ölçüde nakle bağlı kalmış, te’vilde bulunması gerektiğinde de özellikle “Allah’tan teşbihin (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  49.  27
    Uluslararasi İLi̇Şki̇Lerde Çevreyi̇ Merkeze Taşimak: Temel Yaklaşimlar Ve Tartişmalar.Çağlar Söker & Erdem Özlük - 2018 - Akademik İncelemeler Dergisi 13 (1):227-262.
    Bu çalışma Uluslararası İlişkiler’de (Uİ) çevrenin neden disiplinin periferisinde yer aldığını “sorun çözücü ve eleştirel” yaklaşımlar ayrımı üzerinden sorgulamaktadır. Disiplindeki sorun çözücü yaklaşımlar, çevreyi sadece bir “sorun” olması durumunda dikkate alan ve mevcut küresel sistem içinde çözümler arayan yaklaşımlardır. Eleştirel yaklaşımlarsa çevre sorunlarının ötesinde daha “iyi” bir dünya yaratmak için sürdürülebilir bir sistem oluşturma amacını taşıyan; bu yüzden sistemin yeniden yapılandırılması gerektiğini ileri sürerek ulusal ve uluslararası politik, ekonomik ve toplumsal düzeni sorgulayan yaklaşımlardır. Bu bağlamda öncelikle “çevresel güvenlik” ve (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  50.  12
    Sumerlerin Kimliğine Dair Tartışmalar: Dinler Tarihi Açısından Değerlendirme.Huzme Gülek Gültekin - 2024 - Dini Araştırmalar 67:397-429.
    Sumerliler Güney Mezopotamya’da Basra körfezinin kuzey kıyılarındaki bataklık bölgede MÖ 4. binyıl ortalarından itibaren yerleşik oldukları bilinen topluluklardır. Bu dönemde oluşturulan “Uruk kültürü”’ne ait karakteristik unsurların söz konusu dönemde Anadolu’ya kadar geniş bir alanda görülmesi “Uruk yayılımı” olarak adlandırılmaktadır. Uruk kültürü, adını bölgede kurulan ilk şehir olan Uruk’tan almıştır. İlk yazılı belgeler bu şehirde bulunmuş, 3. binyıl başlarından itibaren çevre şehirlerde de görülmeye başlamıştır. Belgelerin yazıldığı dil Sumercedir. Ancak Uruk kültüründen önce bölgede Al-Ubeyd veya Obeyd kültürü olarak adlandırılan daha eski (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
1 — 50 / 117