Pre- and postmeasures of course knowledge correlated more strongly and consistently with course performance variables (essay quizzes, course project, multiple-choice exams, and total course credit)than did pre- and postmeasures of generic critical thinking. In addition, the total sample (N =126) improved significantly on course knowledge from the pre- to the postassessment but changed minimally on critical thinking. The extent and pattern of change in critical thinking differed somewhat for students making high and low grades in the course. High-grade students achieved (...) significantly more favorable changes on both critical thinking and course knowledge than did the low-grade students. (shrink)

We report specific heat and μSR measurements on Th and/or B substituted UBe13. The specific heat data show that either Th or B substitution reduces the Kondo temperature TK and increases the entropy at the superconducting transition by almost 20%, indicating an enhanced density of states. However, whereas μSR shows clear evidence for magnetic correlations for Th substitutions, no magnetism is observed for B substitutions. The enhanced specific heat jump in the B-substituted material is associated with a change in the (...) superconducting properties as TK is reduced. (shrink)

Study on definition of Islamic doctrines with observance of science and philosophy.

Allah'ın görülebilirliğini ifade eden rü'yetullah kavramı, tarih boyunca farklı kelâm disiplinleri tarafından derinlemesine incelenmiş önemli bir konudur. Kelâm tarihinde, rü’yetullah’ı kabul edenler ve reddedenler olmak üzere bu konuda ana hatlarıyla iki temel bakış açısı bulunmaktadır. Ehl-i Sünnet, rü’yetullahı benimseyen grupların başında gelirken; Muʻtezile mezhebi ise rü’yetin cisimliği içermesi veya onunla ilişkili bazı konuları gerektirmesi nedeniyle onun ulûhiyet makamıyla uyumsuz olduğunu düşünerek kesin bir dille reddetmiştir. Rü’yeti kabul edenler aklî ve naklî birtakım temellendirmelere başvurmuşlardır. Ehl-i sünnet perspektifinden bakıldığında, erken dönemde rü’yetullahın (...) “zâtıyla kıyâm” esasına dayalı olarak temellendirilirken; bilahare “varlık” esaslı temellendirildiği görülmektedir. Bu çalışmada Eşʻarî mezhebine mensup iki düşünür olan Fahreddin er-Râzî (ö. 606/1210) ve onun yakın takipçisi Sirâceddin el-Urmevî’nin (ö. 682/1283), varlık eksenli rü’yetullah konusundaki yaklaşımları ele alınacaktır. Râzî, birçok konuda birbirinden farklı görüş serdeden muhakkik bir âlimdir. Birden fazla görüş beyan ettiği mevzulardan biri, varlık merkezli rü’yetullahın temellendirilip temellendirilemeyeceğidir. O, varlık merkezli rü’yetullahın temellendirilmesi yöntemine dair kabul, ret ve tevakkuf olmak üzere üç farklı yaklaşım sergilemektedir. Onun başta rü’yetullah olmak üzere birçok metafizik ve teolojik konuda fikirlerini değiştirmesini, benimsediği yaklaşımları farklı açılardan temellendirmesi, bir taraftan onun felsefî ve kelâmî derinliğini ortaya koyarken, diğer taraftan ise onun tahkik yöntemiyle doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden Şihâbüddîn el-Karâfî (ö. 684/1285) gibi düşünür şarihler, Râzî’nin düşüncesindeki bu değişimi, onun bilgisinin olgunluğuna, aklî yeteneklerinin üstünlüğüne ve dinî kavrayışının derinliğine bağlamışlardır. Nitekim bu değişim, Râzî'nin her daim hakikat arayışında olduğunu ve fikirlerini sürekli sorguladığını göstermektedir. Birçok eserinde “varlık” odaklı rü’yetullaha dair çeşitli eleştiriler yapan Râzî, Erʻbaîn adlı eserinde bu konuyu daha düzenli bir sistem içinde ve maddeler halinde açıklamaya gayret etmektedir. Mezkûr eserinde Râzî, varlık merkezli rü’yetin temellendirilemeyeceğine dair “ʻâdemin malûliyeti”, “her hükmün bir illete dayanmasının zorunlu olup olmadığı” ve “cevher ve arazların farklı illetlerle muallel olup olamayacağı” gibi birtakım felsefî ve kelâmî delilleri merkeze koyarak eleştirisini temellendirmeye çalışmaktadır. Râzî'nin bu eserini özetleyen ve eleştiren Urmevî, Lübâb’da, Râzî’nin tespitlerine itiraz edip sunduğu argümanlara karşı çıkarak, varlık merkezli rü’yetullahın temellendirilebileceği düşünmektedir. Her iki düşünürün rü’yet merkezli ortaya koydukları argümanlar, bir taraftan Tanrı tasavvurlarını ortaya koyarken; diğer taraftan ise felsefî ve teolojik duruşlarına da ışık tutmaktadır. (shrink)

Yoga-Sutras of Patanjali is a foundational psychological text that organizes, codifies, and systematically presents in s_tra form the psychology as practised in India around second century BCE. Its theme is to help humans free themselves from their congenital bondage due to conditioned existence and consequent suffering. The goal is to restore the person to her inherent unconditioned blissful being. The quintessence of Yoga is meditation. Meditation consists of dharana and dhyana, a contemplative state of passive attention precipitated by a prolonged (...) practice of concentration. Dhy_na practice leads to sam_dhi, a stand-still altered state in which the mind is controlled and restrained from habitual cognitive processing. This paper provides a theoretical background of Patanjali Yoga and a select review of empirical research on the neurophysiological correlates of meditation, highlighting on the one hand some of its methodological shortcomings and conceptual problems and suggesting on the other hand the areas of promise for further research on meditation. (shrink)

A review of empirical and theoretical work on reasoning and linguistic inference, which will be a useful introduction to the subject for students of language and thought. The book focuses on the relationship between what people do and what people are supposed to do when making inferences.

Modal ontolojik argüman, Tanrı’nın varlığını sadece bilfiil gerçek olan bu dünyada değil, bütün mümkün dünyalarda göstermeye yönelik bir argümandır. Anselm’in (1033-1109) Proslogion adlı eserinin 3. bölümünde “kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen” şeklinde tanımlanan; Tanrı’nın var olmamasının da düşünülemeyeceğini, bu yüzden de varolmamasının imkansızlığı üzerinde kurulu yeni bir argüman bulunduğunu öne süren bazı araştırmacılar, bu argümanı mümkün dünyalar semantiği yardımıyla formüle edip, “modal ontolojik argüman” şeklinde adlandırmışlardır. Çok farklı şekillerde formüle edilmiş bu argüman kabaca Tanrı’nın mümkünse zorunlu olması, dolayısıyla bilfiil gerçek olan (...) bu dünyada da var olması gerektiğini savunur. (shrink)

Open peer commentary on the article “Designing Constructionist E-Books: New Mediations for Creative Mathematical Thinking?” by Chronis Kynigos. Upshot: Chronis Kynigos’s article invites us to explore how to make familiar objects for learning — namely, books — more constructionist. In my response, I ask questions about the affordances and potential limitations of books as central objects, particularly about the role of the learner in relation to the objects.

Title: The Phantom Public Sphere Publisher: University of Minnesota Press ISBN: 0816621268 Author: Bruce Robbins Title: Intellect and Public Life: Essays on the Social History of Academic Intellectuals in the United States Publisher: The Johns Hopkins University Press ISBN: 0801844339 Author: Thomas Bender.