Thinking within the encounters
Abstract
Bu çalışmada, düşünme ile karşılaşmalar arasındaki içkin ilişkinin irdelenmesi amaçlanmaktadır. Karşılaşmalar içinden yaratıcı düşünmenin sahih bir analizini yapabilmek için, antik dönemden modern döneme kadar düşünce tarihi içinden bir güzergah izlenecektir. Bu anlamda, temel amaç olarak, içinde kritik düşünürlerin düşüncelerinin karşılaşarak hep biraz fazlasını açığa vurarak ilerlediği düşünsel bir patikanın izi sürülecektir. Buradaki, biraz fazlası ifadesi önemlidir. Çünkü o, biraz fazlası, kendini hep daha fazla kritik ve üretici karşılaşmalar içinden devam ettirmek isteyen yaratıcı düşünmenin edimsel gücüyle ilgilidir. Bunu açığa çıkarmak adına, trajik diyaloglarda köklenen ve devam ederek Deleuze düşüncesine ve belki de ötesine uzanan eleştirel düşünmenin bir yolu takip edilecektir. Bu yönüyle, iki trajik yazar olan Sophocles ve Euripides’ in düşüncesinden, Nietzsche, Heidegger ve Deleuze düşüncesine kadar kritik düşünürler arasında gerçekleşen her bir kritik karşılaşmanın, yaratıcı düşünmenin edimsel gücü olarak kendini hep yeniden açığa vurduğu iddia edilecektir. Bu iddia ortaya konulurken, öznellik temelli ve akılcı bir eksende hareket eden ve yaratıcı düşünmenin gücünü zayıflatan geleneksel düşünce, Platon düşüncesi merkeze alınarak eleştirilecektir.