Abstract
İslâmî ilimlerin muhtelif dallarında birçok kıymetli eser vermiş olan İbn Kesir’in (ö. 774/1373) el-Bidâye ve’n-nihâye isimli eserinin siyer bölümü Hz. Peygamber’in (sav) hayatı, şemâili ve mucizelerini geniş bir şekilde ele almaktadır. İbn Kesir bu eserinde hadis ve siyer rivayetlerini titiz bir tenkid sürecinden geçirmiş ve muhtevayla ilgili dikkatini çeken sorunları dile getirmiştir. Bu kapsamda onun Kur’ân-ı Kerîm’e, sahih hadislere ve sünnete, icmâa, akla, dinin temel öğretilerine ve sağlam târihî bilgilere muhalefet, nübüvvet/sahâbe kelamına benzememe, kalabalık bir grubun şahit olduğu bir olayın bir kişi tarafından aktarılması, naklini gerektiren birçok sebep bulunan bir olayın bir kişi tarafından aktarılması, metin içi tutarsızlık, lafız rekâketi, mana nekâreti, sezgisel tenkit ve israiliyât içerme gibi birçok muhteva tenkidi kıstasına başvurduğu görülmektedir. Ayrıca, İbn Kesir’in “garib”, “garib cidden”, “garâbet” gibi tabirleri zaman zaman teferrüde işaret etmek amacından ziyade açıkça muhteva tenkidi bağlamında kullandığı belirlenmiştir. Makalede İbn Kesir’in söz konusu eserinin Siyer kısmında başvurduğu muhteva tenkidi kıstaslarının sistematik ve kapsamlı bir tahlili ve garâbet tabirini muhteva tenkidi bağlamında kullanımının incelenmesi hedeflenmiştir.