Abstract
İhvân-ı Safâ, X. yüzyılda yaşayan, yazdıkları Resâilu İhvâni’s-Safâ adlı dinî ve felsefî içerikli eserleriyle tanınan, ilk İslam felsefecileri arasında yer alan bir grup düşünürün ortak ismidir. Bu çalışmanın amacı, din ile felsefeyi uzlaştırmaya çalışan İhvân-ı Safâ’nın Faal Akıl teorisini değerlendirmektir. Sudûr teorisini benimseyen İhvân-ı Safâ’ya göre insani akıl ve Faal Akıl olmak üzere iki tür akıl vardır. Zorunlu varlık olan Yüce Yaratıcı, varlık âlemini, kendi nurundan taşırarak var etmektedir. Aynı zamanda planlı ve programlı bir yaratma fiili olan taşırma (feyezan) eyleminde doğrudan Tanrı’nın nurundan taşırılan tek varlık, Faal Akıl’dır. Onun üzerinden taşırılan feyiz ile sırasıyla Küllî Nefs, ilk heyûlâ, tabiat ve cismânî âlem yaratılmıştır. İnsani nefisler de bu feyzin ürünü olarak Küllî Nefs’ten taşmaktadır. İnsani nefsin bir yetisi, hatta kendisi olan insani akıl, Küllî Nefs ve Faal Akıl vasıtasıyla Yüce Yaratıcı’nın feyzinden pay almaktadır. Dolayısıyla maddeden bağımsız, nûrânî bir cevher olan Faal Akıl, Yüce Yaratıcı ile diğer varlıklar arasındaki asıl vasıtadır.