Abstract
Yusuf Sıddık Efendi, 19. yüzyılın ortalarında Eskişehir’in Çifteler köyünde Çerkez bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Abdurrahman Efendi, henüz gençken ailesiyle birlikte Kafkasya'dan Osmanlı topraklarına göç etmiştir. Babasının yanında başladığı ilim hayatını gördüğü bir rüya üzerine Kahire’ye giderek Ezher’de tamamlamış, dönemin önde gelen âlimlerinden icazet almıştır. Ezher yıllarında tanıştığı esbak Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın damadı Mahmud Sırrı Paşa ve ailesiyle kurduğu dostluk onun İstanbul’a yerleşmesine ve Paşa’nın mahdumlarına Beylerbeyi yalılarında özel öğretmenlik yapmasına vesile olmuştur. Fıkha dair yazdığı eserlerinin bazılarını burada ders kitabı olarak hazırlamış, ayrıca çoğu yazma halinde bulunan Arapça ve Türkçe pek çok eser kaleme almıştır. Hayatının ve eserlerinin ayrıntıları, kendisinin anlattığı ve oğlu İbrahim Ethem’in yazdığı Hal Tercemesi adlı yazma eserde bulunmaktadır. Osmanlı Devleti’nin son asrına tanıklık eden Yusuf Sıddık Efendi, “Ben-anlatıları” geleneğinin bir örneği olan bu eserde Osmanlı coğrafyasında siyasetten ekonomiye, askeriyeden harplere, dini eğitim ve icazetlere kadar birçok konuya ışık tutmaktadır. Tarihsel olarak Balkan, Trablusgarp ve I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı tebaasının yaşadıkları zorluklar ve Çerkez komutanların cephelerde elde ettikleri başarılar da eserde yer almaktadır. Ayrıca İstanbul’dan Mısır’a ve oradan Hicaz bölgesine nasıl gidildiği, Hicaz demir yolunun Şam-Medine-Mekke güzergâhı ve durakları, bölgelerin coğrafî özellikleri gibi pek çok alanda detaylı bilgiler vermektedir. Çerkez bir ailenin çocuğu olan Yusuf Sıddık Efendi, Kafkasya, Eskişehir, Bursa, Balıkesir, Mısır ve İstanbul coğrafyasında yaşayan Çerkezlerle olan ilişkilerini, kendi sülalesinden yüzden fazla kişinin biyografisini anlattığı Hal Tercemesi’nde aktarmıştır. Tedris ve telif faaliyetlerini birlikte yürüten Yusuf Sıddık Efendi, hem müderrislik hem de Halvetî tarikatının müntesibi olarak eğitim ve irşad faaliyetlerinde bulunmuştur. Tarih düşürme sanatında mahir olan Yusuf Sıddık Efendi, doğum ve vefat tarihleri ile kitap telifi hakkında manzum ve mensur olarak hem Türkçe hem de Arapça ifadelerle tarih düşürmüştür. Ayrıca şiir ve edebiyata ilgi duyan Yusuf Sıddık Efendi, eserlerinde ve çocuklarına yazdığı mektuplarında kendi şiirlerini paylaşmıştır. Bu çalışmada, iki yazma eser üzerinden Yusuf Sıddık Efendi’nin hayatı ve eserleri ilk kez akademik olarak incelenmiş, yaşadığı döneme dair bazı kişilerin biyografileri ve olaylar ben-anlatıları perspektifinden ele alınmış, ayrıca fıkha dair Kudûrî’nin el-Muhtasar’ının Kitabü’l-büyû‘ bölümüne yaptığı tercümenin değeri fıkhî açıdan ortaya konulmuştur. Mütercimin, eserinde fıkhî kaide ve fetvaları aktararak öğrencilerin ilkesel düşünme ve yorumlama becerilerini geliştirmesi, onların sadece fıkhî konuları tek tek öğrenmeyi değil, aynı zamanda kaideleri merkeze alarak benzer durumları kaidelerle ilişkilendirmeyi öğretmesi kitabın öne çıkan yönlerindendir. Ayrıca söz konusu çalışma, klasik fıkıh metinlerinin öğretilmesinde öğrencilerin hukukî nosyonunu geliştirmeyi, teorik ile pratik bilgiyi birleştirerek temel fıkhî metinlerin çevirilerine yeni bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir.