Results for ' olanak'

19 found
Order:
  1. İnancın Deneyimsel Olanaklılığı.Funda Neslioğlu Serin - 2016 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 3 (1):64-73.
    Bu çalışmada, bir yandan bilgiye yol açması bağlamında deneyimin inanca kaynak oluşturması, öte yandan insan edimlerine yol açması bağlamında inancın deneyimlenmesine olanak oluşturması nedeniyle inanç-deneyim ilişkisi irdelenecektir. İnanç-deneyim ilişkisinin olanaklılığı ve bu ilişkinin kuşkulu doğası, Davidson ve Wittgenstein gibi iki önde gelen çözümleyici filozofun konuyla ilgili açıklamaları dikkate alınarak araştırılmaktadır.Yazının ana savını şu temel fikir oluşturmaktadır: Sanılanın aksine, ne deneyimler inanç için sağlam ve kesin bir temel oluştururlar ne de deneyimler bilinmek için inançlara gereksinim duyarlar. In this paper, the (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  2.  11
    İktidar Düşünürü Olarak Blaise Pascal: Güç, İmgelem ve İstek.Kardeş Murat - 2019 - Felsefe Arkivi 60:58-71.
    Bu makale Blaise Pascal’i bir iktidar düşünürü olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Pascal’in, Descartes’tan farklı olarak akıl düzeni dışında iradenin yani yüreğin düzeni ve tenin yani dünyevi isteklerin düzenini ayırt etmesi, düşüncesinin temel bir özelliği olarak öne çıkmaktadır. Böylelikle düzenler arasında farklı güç odakları ve farklı rasyonalite tipleri gözeten Blaise Pascal için Kartezyen akıl iki açıdan rasyonel olarak işlemez. Birincisi gücün düzeninde fikirler yetersiz kalır. İkincisi ise imgelem akla rakip olmanın ötesinde aklın üzerine yaslandığı zeminin kurucusudur. Aklın sınırını çizen Pascal, hem aklı (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  3.  1
    Fenomenoloji Transandantal Olmak Zorunda mı?Hacımuratoğlu Eylem - 2024 - Felsefe Arkivi 61:1-23.
    Fenomenolojik hareket içinden fenomenolojinin transandantal niteliğine yöneltilen eleştirilerin bir örneğini yakın zamanda Claude Romano sunar. Makalede Romano’nun eleştirisinin neden isabetli olmadığı tartışılacaktır. Birinci başlık, Husserlci fenomenolojinin başlangıçtaki Kartezyen karakterinin ve transandantal dönüşümünün, şüpheciliğin ciddiye alınmasından kaynaklandığına dair iddiaya ayrılmıştır. Romano, Husserl’i transandantal fenomenolojiye götüren şeyin, felsefenin görevinin şüphecilik karşısında bilimleri temellendirmek olduğunu düşünmesi ve evrensel bir şüpheden hareketle bilinç ile gerçeklik arasında indirgenemez bir ontolojik ayrım varsayması olduğunu ileri sürer. Oysa Romano’ya göre fenomenolojiyi transandantal bir felsefe olmaya zorlayan bu gerekçeler (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4. Bilimin Normatif Alanda Söz Söyleme Olanağı ve Sosyal Darwinizm.Mehmet Cem Kamözüt - 2011 - Felsefe Logos 42:87-97.
    Charles Robert Darwin, doğal seçilim yoluyla evrim kuramını ortaya koyduğu Türlerin Kökeni (1859) adlı eserinde, insan hakkında neredeyse hiçbir iddiaya yer vermemişti. Ancak kuramın doğal bir sonucu, insanların da doğal seçilimle ortaya çıktığıydı. Her ne kadar Darwin kendisi de kuramını insana uygulanabilir gördüyse de kuram, canlıların nasıl olduklarına ilişkin savlarda bulunuyor, nasıl olmaları gerektiği konusunda normatif yargılar içermiyordu. Bu yazıda Darwinci bilimin normatif alanda yargı üretip üretemeyeceği sorusunu tartışacağım. Öncelikle Darwin’in kuramından yola çıkarak “insanlar nasıl yaşamalıdır?” sorusuna yanıt arayan kimi (...)
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5.  13
    Bireyleşim Sorunu: Aristoteles’in Bireyleşim İlkesi ve Özdeşlik.Cihan Kirca - 2022 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 9 (1):145-158.
    Bireyleşim, varlıkları bireysel kılan ve onların diğer bireylerden ayrımını sağlayan ilkenin ne olduğunu sorun eder. Birey, güncel bir kavram olmasına rağmen orta çağ filozoflarından bu yana bireysel varlıkların bireyliği anlamında kullanılmış olup bireyleşim, özdeşlik sorunu ile iç içe tartışılmıştır. Bu makalede Aristoteles’in bireyleşim sorununa yaklaşımını incelerken öncellikle genel kabul gören madde teorisini tartışacağız. Maddenin bireyleşim ilkesi olarak savunulması, onun bölünebilirliği ya da özdeşliği ile açıklanabilir. Fakat bölünebilirliğin kendisi bireyleşimi olanaksız kılıyor ve Aristotes’in fikirleri ile çelişki gösteriyor. Maddenin özdeşliği, kendisi yeterince (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  6.  10
    Taşköprîz'de’de Vebayı Önleme ve Tedavi Etmenin (Okült) Bilimi Üzerine.Matthew Melvin-Koushki - 2020 - Nazariyat, Journal for the History of Islamic Philosophy and Sciences 6 (2):129-162.
    Henüz çok az çalışılmış veba risaleleri on dördüncü yüzyılın ortasındaki Kara Ölüm kıyametinden sonra yüzyıllarca tekrarlayan salgınlarla Batı Avrasya’yı kasıp kavuran kültürel dönüşümlere tanıklık eder. Bu türe Osmanlı katkıları, emperyal-bilimsel erken modernitenin ortaya çıkışını izlememize olanak sağlaması açısından örneklik teşkil eder. Bu makale bilinen en kapsamlı ve yenilikçi İslami veba risalesini, Taşköprîzâde Ahmed’in (ö.1561) Risâletü’ş-Şifâ’sını sunmaktadır. Bu eserde ünlü Osmanlı hezarfeni, hem dinî hem rasyonel argümanlar takdim ederek okült bilimin vebayı önlemede ve tedavi etmede en deneysel yöntem olduğuna dair (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7.  2
    İki H'şiyenin Serencamı -Hay'lî ve İbn Ebî Şerîf’in Şerhu’l-Akāid H'şiyeleri-.Hasan Sefa Turan - 2024 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 28 (2):666-679.
    Kelâm’ın şerh ve hâşiye döneminin önde gelen metinlerinden biri Teftâzânî’nin Şerhu’l-Akāid adlı şerhidir. Nitekim üzerine İslâm dünyasının muhtelif bölgelerindeki âlimler tarafından birçok hâşiye çalışması yapılmıştır. Bunlar arasında öne çıkan en meşhur metinlerden birisi Hayâlî’nin yazmış olduğu Hâşiye alâ Şerhi’l-Akāidi’n-Nesefiyye adlı eserdir. Nitekim Hayâlî’nin bu hâşiyesi, Şerhu’l-Akāid üzerine yazılan hâşiyeler arasında üzerine en fazla hâşiye yazılan eserdir. Kâtib Çelebi, Leknevî ve Taşköprülüzâde gibi âlimler Hayâlî hâşiyesi hakkında övücü ifadeler kullanmıştır. Ayrıca Hayâlî’nin bu hâşiyesi Osmanlı kelâm kitapları hiyerarşisinde Şerhu’l-Akāid’den daha üst bir (...)
    No categories
    Direct download (5 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  8.  9
    Şehrist'nî’nin Tanrı Tasavvuru: Negatif Teoloji Bağlamında Antropomorfizm Eleştirisi.Tarık Tanrıbilir - 2024 - Marifetname 11 (1):211-236.
    Tanrı tasavvuru, İslam düşünce tarihinin en temel problemlerinden biri kabul edilmektedir. Tanrı’nın aşkın varlığı, O’nun standart kalıplarla tanımlanmasını olanaksız kılmaktadır. İlahi olanla beşeri olanın iletişimi ve etkileşimi, yapısal farklılık bakımından bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlardan biri de insan biçimci Tanrı tasarımıdır. Bu tasarım, dinlerin ve felsefenin çözümlemesi gereken önemli bir mesele olarak önümüzde durmaktadır. Biz de Orta Çağ’ın önde gelen dinler ve felsefe tarihçisi, aynı zamanda da kelâm bilgini Şehristânî’nin bu meseleyi nasıl aktardığını, analiz ettiğini ve meselenin (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  9. Görüngüsel Muhafazakarlık: Genel Bakış ve Bazı Yaygın Eleştirilere Alternatif Yanıtlar.Utku Ataş - 2023 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 10 (2):34-52.
    Turkish Epistemoloji rasyonel inançların felsefi analizini konu edinmesi nedeniyle gerekçelendirme edimine merkezi bir önem atfeder. Gerekçelendirme kişinin bir önermeye inanmak için gerekçeye sahip olunmasını sağlayan koşul veya koşullar dizisinin tespit edilmesini içerir. İnançlarımızın birçoğunun çıkarımsal olmayan gerekçelerinin bulunduğu şeklindeki ılımlı/yanılırcı temelci perspektifle uyum sağlayan bir gerekçelendirme teorisi olarak Michael Huemer tarafından ortaya konan görüngüsel muhafazakarlık ilkesi, bu türden bir koşulu tanımlar. GM formülasyonuna göre eğer S’ye p olarak görünüyorsa, çürütücü etmenlerin yokluğunda S’nin p’ye inanmak için en azından bir dereceye kadar (...)
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  10.  54
    Türkiye Merkezli Akademik Yazım ve Kaynak Gösterme Sistemi: İSNAD.Abdullah Demi̇r & Abdussamet Özkan - 2018 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 22 (3):1791-1813.
    İSNAD, sosyal ve beşeri bilimler alanında hazırlanan çalışmalarda kullanılmak üzere Türkiye merkezli olarak geliştirilen akademik yazım ve kaynak gösterme sistemidir. “Kaynak gösterme”, bilginin bilimselliğinin bir gereği olduğu kadar fikrî mülkiyet ve telif haklarına saygının da bir gereğidir. İstifade edilen bir kaynağın araştırmada belirtilmemesi yayın etiği suçudur (intihal / plagiarism). Bu sebeple ortaya konulan bilimsel bir çalışmanın kaynakları, başka araştırmacılar tarafından tekrar ulaşılabilir ve kontrol edilebilir olacak şekilde bibliyografik bileşenleri ile doğru ve eksiksiz olarak yazılmak durumundadır. İSNAD atıf sistemi ise Türkiye (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  11.  17
    Machiavelli’nin Gambiti: Devlet Aklı Doktrini’nin Kökenlerine İlişkin Bir Soruşturma.Arda Telli - 2020 - Felsefe Arkivi 53:91-103.
    Bu çalışma Machiavelli’nin politik düşünceleri ile devlet aklı öğretisi arasında kurulan sürekliliği tartışmayı amaçlamaktadır. Machiavelli’nin teolojik ve aşkın meşruiyet unsurlarına gönderimde bulunmadan fiili güç ilişkilerini kavramaya yönelen politik öğretisi onu modern politikanın başlangıç figürü haline getirmektedir. Politikanın fiili gerçekliğiyle kavranarak ahlaki ve dinsel olan karşısında özerkleşmesi, insani etkinliği politik olanın merkezine taşımaktadır. Geleneksel yoruma göre Machiavelli’nin etik-politik görüşleriyle politikanın yapay ortaklığına dair bu vurgusu, devlet aklı kuramının klasik formülasyonunu oluşturmaktadır. Düşünürün vefatı sonrası öğretisinin bütünsel olarak Makyavelizm kavramına indirgenmesi bu kavrayışı (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  12. Bilimsel Nesnellik, Kültür ve Protokol Önermeleri Tartışması: Carnap, Neurath ve Popper.Zöhre Yücekaya & Alper Bilgehan Yardımcı (eds.) - 2021 - Ankara, Türkiye: Gazi Kitabevi.
    Bilimi ve bilimsel bilgiyi kültür, değer ve öznel yargılardan izole ederek nesnel bir şekilde ortaya koyabilmeye yönelik hararetli tartışmaların yaşandığı yirminci yüzyıl bilim anlayışının temel gayesi, deney ve gözleme tabi olabilecek fiziki dünyadaki olguları, mantıksal çözümlemeye tabi tutarak birleştirilmiş bilime ulaşmaktır. Bu amaca giden yolda olgulara dayanmayan ve sınanamayan her türlü metafizik öge yok sayılır. Bilimsel bilginin sadece deney ve gözleme tabi olana, diğer bir deyişle olgu verilerine dayandığı iddiasını taşıyan bu düşünce sistemi, özellikle Viyana Çevresi üyeleri tarafından benimsenmiştir. Bu (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  13.  1
    Gelecek Olumsallar, Doğruluk ve Teolojik Fatalizm.Zikri Yavuz - 2024 - Dini Araştırmalar 67:95-126.
    Felsefi ve metafizik anlamda fatalizm, meydana gelen her ne varsa olması gerektiği, olacak olanın kaçınılmaz olduğu tezidir; meydana gelen her olay ya da durum meydana gelmek zorundadır, aynı şekilde meydana gelmeyen her olayın ve durumun gerçekleşmemesi de zorunludur. İnsan özgürlüğü ile ilişkisi dikkate alındığında fatalizm, kısaca yaptığımız eylemin aksi bir eylemi gerçekleştirme gücüne sahip olmadığımız anlamına gelir. Kararlarımızı alırken ve seçimlerimizi yaparken yaptığımızdan farklı durumların ve alternatif eylemlerin var olabileceğine olan temel inancımız yanlıştır. Fail A seçeneğini seçme iradesine sahipken aynı (...)
    No categories
    Direct download (5 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  14.  29
    Tanrı-Din ve Siyaset İlişkisinin Thomas Hobbes’un Leviathan ve De Cive Kitapları Işığında İncelenmesi.Pervin YİĞİT - 2019 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 23 (3):1389-1401.
    Thomas Hobbes (1588-1679) toplum sözleşmesi teorisinin kurucusu olarak kabul edilen önemli bir siyaset kuramcısıdır. Hobbes’un doğal durumu tanımlaması, toplumun oluşmasındaki nedenleri belirtmesi, yetkiye ve siyasi yükümlülüklere dair fikirleri siyasi düşünce tarihinde dikkat çeker. Düşünür, özellikle yaşadığı yüzyılda monarşiyi güçlendirmek adına siyasal itaati meşrulaştırmanın gerekliliği üzerinde durmuş, dönemin koşullarından dolayı Tanrı fikrini tamamıyle dışlayamamıştır. Bu yüzden toplum sözleşmesi fikrini temellendirdikten sonra ahlaki yasalar ve yükümlülükler aracılığı ile Tanrı kavramını teorisine dahil etmeyi seçmiştir. Bununla birlikte, kendisinden önceki düşünürlerin aksine Tanrı’ya siyasal ve (...)
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  15.  28
    İsl'm Hukukunda Cenaze İşlermlerinde Kadının Durumu.Vildan Sali Duman - 2024 - Dini Araştırmalar 66:165-194.
    Dünya hayatının sonu ve âhiret hayatının başlangıcına köprü olan ölümün gerçekleşmesi ile yaratılmışlar içinde en şerefli kılınan insana ölümünden sonra da hürmet gösterilmesi, dînen belirli işlemlerin yapılması gerekmektedir. Bu gereklilikler İslâm hukukuna göre kadın ve erkek için farklılık arz etmektedir. Sünnet ile örf-âdetler, cenaze işlemlerinde kadın ve erkek arasında farklılıkların ortaya çıkması ve bunların bağlayıcı olmasında önemli bir rol oynamaktadır. Çalışmada, kadın cenazenin ölüm ilânı, yıkama ve kefenlemenin kim tarafından yapılacağı, cenaze masraflarının karşılanması, cenaze namazının kılınması, cenazenin kabristana taşınması ve (...)
    No categories
    Direct download (5 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  16.  28
    Şiʿa’nın Ricʿat Doktrininin Dönüşümü: Nusayrî, Dürzî, B'bî ve Bah'îler Üzerine Bir Olgu İncelemesi.Aydın Bayram - 2023 - Kader 21 (3):942-959.
    Şiâ’nın temel inanç ilkelerinden biri olan ricʿat doktrini potansiyel olarak radikal yorumlara olanak sunmaktadır. Ricʿat inanışının arka planında gaybet anlayışı ve ona yüklenen insan üstü özel mana son derece hayati öneme sahiptir. Şiîlik içerisinde günümüze ulaşan ve Şiîlerin büyük çoğunluğunu oluşturan İmamiyye ya da On iki İmam (İsnâ aşeriyye) Şiîliğine göre, on ikinci imam Muhammed b. el-Hasan, 941 yılında büyük gaybete gitmiştir. Bu doktrinle, gizli imamın bir gün geri döneceğine, zulüm ve haksızlıklarla dolu olan tüm dünyayı adaletle hükmedeceğine ve (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  17.  4
    Göç ve Ulus Devlet Üzerine Bataillecı Bir Bakış: İndirgenemez Bir Güç Olarak Aktif Maddenin Politikası.Er Ahmet - 2024 - Felsefe Arkivi 61:49-63.
    Bu çalışma, Bataille’ın temel materyalizm kavramı aracılığıyla göç olgusu ve klasik materyalizmin indirgemeci yaklaşımları arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. Bataille’ın _formsuz _madde anlayışı, klasik materyalizmin kavramsal idealizmine karşı çıkarak, madde teriminin bayağılık ve aşağılık anlamlarını ön plana çıkarır. Bu yaklaşım, göçün toplumsal bir tehdit olarak değil, homojen kültürün ayrılmaz bir parçası olarak yeniden değerlendirilmesine olanak tanır. Bu çalışma, Bataille’ın homojen ve heterojen kavram çiftleri üzerine inşa edilerek, ulus-devlet ve göç arasındaki ilişkiyi politik açıdan yeniden düşünmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın amacı maddeyi pasif ve (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  18.  39
    Bir 'Olumlama' Felsefesi Olarak Deleuze'ün Nietzsche Okuması.İbrahim Okan Akkın - 2022 - Felsefi Düsün 18 (1):27-51.
    Bu çalışmada Gilles Deleuze’ün Felix Guattari’yle iş birliğinden önce kaleme aldığı eserlere damgasını vuran Nietzsche okumasının anahtar kavramlarına odaklanılmakta ve Deleuze’ün Nietzsche alımlaması ile kendi fark felsefesi arasındaki ilişki açığa çıkartılmaktadır. Deleuze’ün okumasında öne çıkan temalar: Platonculuğun ters yüz edilmesi ve anti-felsefeye çağrı; nihilizmin aşamaları ve ahlaki değerlerin soybilimsel çözümlemesi; güç-istenci ve bedenin bir kuvvetler çokluğu olarak yeniden kavranması ve eleyici bir ilke olan ebedi dönüşün ‘kendinde fark’ı olumlaması şeklinde sıralanabilir. Bu konuların kesiştiği nokta Nietzsche’nin rasyonalizm karşıtlığıdır. Nietzsche, erken dönem (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  19.  8
    Russell-Meinong Tartışması Üzerine.Çağdaş Karataş - 2020 - Felsefe Arkivi 53:35-54.
    Russell-Meinong tartışması, geçtiğimiz yüzyılın başlarında gerçekleşmiş, nesne sorununu konu eden bir tartışmadır. Tartışmanın odak noktaları; varlığın nasıl anlaşılması gerektiği, nelerin var olduğu, nesne olma koşulları ve bu bağlamda ontoloji-mantık ilişkisidir. Farklı ilkeler ve yöntemler benimseyen iki düşünür, bazı konularda uzlaşı içinde olmakla birlikte çeşitli konularda görüş ayrılıkları içindedir. Russell, temel olarak, varlık-dışı nesneleri içeren önermelerin çelişmezlik ve 3.halin olanaksızlığı ilkelerini çiğnediğini öne sürerek bu nesnelerin ontolojiden elenmesini savunmaktadır. Meinong’un nesne kuramı, özetle, varlık tarzlarını ayırmakta ve mantık ilkelerinin belirleyiciliğini sınırlandırmaktadır. Bu (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark