Abstract
Felsefe Optiğinden Aşkın Renkleri kitabı Senail Özkan’ın bir takdim yazısı, giriş ve yedi bölümden oluşmaktadır. Kitapta kaynakçaya yer verilmemiştir. Halilov, kitabın giriş kısmında ‘aşk’ın ne olduğunu ve hangi ilim dalı tarafından ele alınması gerektiğini açıklamıştır. Ona göre aşk insanın manevi âleminin en derin katmanlarında ortaya çıktığı için temel itibariyle bilinçdışı alana aittir. İlim onu irdeleyemez, aşk, ilim için muğlak bir alandır ve mantıki düzlemde değerlendirilmesi oldukça zordur. İlim açısından incelenemediği için bu işi felsefe ve şiir üstlenmektedir.(s.16, s. 55) Şiir ve aşk ilişkisine değinen Halilov, şiirin aşk ile büyük bir ilgisi olduğunu Doğu’da ve Batı’da aşk konusunun şiir sanatının kapsamı içinde değerlendirildiğini söyler. Doğu’da Nizami, İbn Arabi, Mevlana, Fuzuli, İkbal ve Cavid’e kadar Doğu şairlerinin aşk konusunu ele aldığı ve bununla ilgili eserler verdiğini ekler. Halilov’a göre Doğu’da aşk, ‘ilahi nitelikte’ ele alınmaktadır. Bütün kitap boyunca ‘ilahi aşk’ meselesi üzerinde duran Halilov bazen bu görüşü savunmuş bazen de tutarsız ve gerçek hayattan uzak olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Ona göre aşk, ilahi olmaktan ziyade ferdi, bireysel veya insanidir. Aşk, ‘yerle gök arasında’ olması gerekmektedir. Bu açıdan Halilov aşkı, rasyonel bir düzlemde alan Batı öğretisini tercih ettiğini söylemektedir.(s.18) Fakat kitabına baktığımızda aslında Halilov’un bazı gerekçeler nedeniyle bu konuda biraz tereddütte kaldığını göreceğiz. (s.25)