Abstract
İnsan hürriyyeti mefhumunun asırdan asıra değişen bir manası vardır. Bu mesele,selef ulemanın yanında cebir ve ihtiyar konusu olarak biliniyordu. Daha sonraları bu mesele genişleyerek tesyîrve tahyîr meselesi olarak isimlendirilmiştir. Modern çağda ise âlimler bu konuyu insan hürriyeti ismi altında ele almışlardır. Her fırkanın kendine has bir görüşü vardır. Varoluşçuluk felsefecileri de hürriyet hakkında konuşmuşlardır ve hatta şunu da söylemişlerdir: “Hürriyet, insanın maddi vücudiyetinin cevheridir.” Bu araştırmada bizzat bu düşünce münakaşa edilecektir. Bunu münakaşa etmeden önce de varoluşçuluk ve varoluşçuların ne olduğunu, en önemli düşüncelerini bilmek gerekir. Bu konudan sonra da Şeyh Muhammed Said Ramazan el-Bûtî’nin onlara olan cevabı ve en önemli düşüncelerine olan eleştirisi ele alınmaktadır. Ta ki sonuç kısmına ulaşana kadar: Hürriyet, insanın maddi vücudiyetinin cevheri midir yoksa değil mi?