Abstract
Bu çalışma, yapay zekâ ile edebiyatın kesişim noktasını inceleyerek yapay zekânın gerçekten edebî eserler üretebilme kapasitesini ve bunun sanatsal özgünlük üzerindeki etkilerini sorgulamaktadır. Yapay zekânın yaratıcı süreçlere giderek daha fazla entegre olması, anlamlı ve duygusal açıdan etkileyici anlatılar oluşturma yeteneği konusunda çeşitli endişeleri beraberinde getirmektedir. Makale, yapay zekâ tarafından üretilen metinlerin, insan yazarlar tarafından kaleme alınan eserlerden nasıl farklılaştığını; özellikle duygusal derinlik, mecaz kullanımı ve kültürel bağlam açısından ele almaktadır. Yapay zekânın edebiyat alanındaki felsefi ve teknik zorlukları incelenerek, mevcut yapay zekâ modellerinin, insanın doğrudan yaşadığı deneyimlerden ziyade var olan veri kümelerine dayandığı vurgulanmaktadır. Çalışma, yapay zekâ tarafından üretilen metinlerin kimlik inşası, empati ve toplumsal dönüşüm açısından insan edebiyatıyla aynı işlevi görüp göremeyeceği sorusu etrafında şekillenmektedir.